Prof. Dr. Levent Eraslan Eğitim Diplomasisinin Yeni Adı: Sodimer Balkanlar Programı 20.05.2025

Türkiye, son yıllarda eğitim alanında uluslararası ölçekte etkisini artıran stratejik adımlar atmakta. Bu gelişimde, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in vizyoner yaklaşımı ve etkili politikaları belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu adımlar yalnızca bilimsel ve pedagojik gelişmeleri yaymakla kalmıyor, aynı zamanda gönül coğrafyamızda kültürel bağlarımızı pekiştiriyor. İşte bu yaklaşımın en anlamlı örneklerinden biri, SODİMER’in Balkanlar’da başlattığı kapsamlı eğitim hamlesi ile hayata geçti.

Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Derneği (SODİMER), Türk toplumunun yoğun olarak yaşadığı Balkanlar’da eğitim kalitesini artırmak, dijital çağın gerekliliklerine uygun bireyler yetiştirmek ve aynı zamanda kültürel kimliği güçlendirmek amacıyla “SODİMER Balkanlar Eğitim Programı’nı başlattı. Bu programın ilk durağı, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp oldu.

Programın sembolik ve tarihî değeri yüksek ilk adımı, 141 yıllık köklü geçmişiyle Balkanlar’daki Türk kimliğinin eğitimdeki simgesi olan Tefeyyüz İlköğretim Okulunda atıldı. Bu girişimde, okulda ilk kez üstün yetenekli öğrencilerin tanılanması, öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların desteklenmesi ve çağdaş eğitim modellerinin tanıtılması gibi bilimsel temelli çalışmalar gerçekleştirildi.

Sadece kent merkezindeki öğretmenlerle sınırlı kalmayan bu eğitim atağı, çevredeki Türk köylerinde görev yapan eğitimcileri de içine alarak kapsayıcı bir yaklaşımla yürütüldü. Öğrencilere, öğretmenlere ve velilere yönelik olarak öğrenme stilleri, bireysel farklılıklar, dijital okuryazarlık ve aile-okul iş birliği konularında geniş katılımlı seminerler düzenlendi. Türkiye’nin saygın akademisyenlerinden oluşan SODİMER Bilim Kurulu üyeleri Doç. Dr. Mahmut Çitil ve Doç. Dr. Ufuk Özkubat da programa katkı sağladı. Okul psikolojik destek birimleri de üstün yetenekliler ve öğrenme zorluğu- dikkat eksikliği gibi konularda da seminerler verildi.

Ayrıca Tefeyyüz Okulları Müdürü Salaydin Zekir ve okul personelinin gönülden bu projeyi sahiplenmeleri de etkiyi artırdı. Misafirperverlikleri bizleri ziyadesi ile mutlu etti.

SODİMER heyeti, temasları sırasında Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Sayın Fatih Ulusoy’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, programın kapsamı ve bölgedeki Türk toplumunun beklentileri üzerine detaylı bilgi sundu. Sayın Büyükelçinin ülkemizi Balkanlar’da güçlü bir şekilde temsil ettiğini de vurgulamak gerekiyor.  Ayrıca Türkiye Maarif Vakfı Üsküp Temsilcisi Sn. Osman Demirgül ile yapılan görüşmelerde, öğrenme materyallerinin paylaşımı ve öğretmen değişim programları gibi uzun vadeli iş birliklerinin temellerini attı. Sivil toplum kuruluşları arasında örnek dayanışmanın simgesi haline gelen ANDA Derneği ve kurucusu kıymetli dost Okan Tosun beyin de, desteği programa ayrı bir güç kattı.

Eğitim Diplomasisi: Bilgiyle Kurulan Gönül Köprüleri

Bu noktada, SODİMER Balkanlar Programının yalnızca bir eğitim projesi değil, aynı zamanda bir “eğitim diplomasisi” hamlesi olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Eğitim diplomasisi, bir ülkenin sahip olduğu bilgi, değer ve pedagojik birikimi kullanarak başka ülkelerle yumuşak güç ilişkileri kurması, kültürel etkileşim yaratması ve uzun vadeli stratejik bağlar oluşturmasıdır. SODİMER’in Balkanlar’daki bu girişimi, tam anlamıyla Türkiye’nin sınır ötesine uzanan bilimsel ve kültürel birikimini temsil ediyor.

Tefeyyüz’de başlayan ve Kosova’nın Prizren şehrine kadar uzanacak bu çalışmalarla Türkiye, yalnızca eğitim ihracı yapmıyor; aynı zamanda kültürel kardeşlik, tarihî miras ve ortak kimlik üzerinden bir bağ kuruyor. 

Prizren’de Anlamlı Bir Buluşma

SODİMER heyetinin bir diğer önemli durağı, Kosova’nın Prizren kentinde yer alan ve “Çiriyaz Kardeşler” olarak da bilinen Motrat Qiriazi İlkokulu oldu. Bu okulda yapılan ziyaret sırasında öğrencilerin coşkuyla İstiklal Marşı’nı okuması, sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda ortak hafızanın, kültürün ve bağlılığın ifadesi olarak derin bir anlam taşıdı.

Bu özel buluşma, Türkiye ile Kosova arasında kalıcı ve samimi gönül köprülerinin kurulduğunun en güçlü göstergesiydi. Türk okul müdür yardımcısı Erol Kala hocanın da candan dostluğunu unutmamak lazım.

Hedef: Balkanlar’da Kalıcı Bir Model

SODİMER yetkilileri, bu modelin yalnızca Makedonya ve Kosova ile sınırlı kalmayacağını, Balkanlar’ın geneline yayılacak sürdürülebilir bir eğitim diplomasisi ağı kurmayı hedeflediklerini belirtti. Haziran ayında Kosova’da gerçekleşecek yeni programla birlikte, dijital okuryazarlık, kimlik bilinci ve tarihsel hafıza gibi temalar üzerinden daha da kapsamlı bir çalışma yürütülecek. Program beş basamaktan oluşmakta ve dört çalışma daha yapılacak. Bu programın sürdürülebilir olmasında önemli bir kurumunda desteğini da aldık. Kuzey Makedonya’da faaliyet gösteren Halkbank A.D. Skopje, yalnızca bankacılık sektöründe gösterdiği performansla değil, aynı zamanda eğitim ve kültürel yaşama sağladığı güçlü katkılarla da dikkat çekmektedir. Bankanın Genel Müdürü Sayın Doç.Dr. Bilal Sucubaşı’nın liderliğinde yürütülen vizyoner çalışmalar, kurumun sosyal sorumluluk perspektifini ulusal ölçekte görünür kılmaktadır.

Ekonomik göstergeler itibarıyla Halkbank A.D. Skopje, ülke bankacılık sektöründeki büyümenin %40’ından fazlasını tek başına karşılayarak sektördeki lider konumunu pekiştirmiştir. Toplam 47 şubesiyle ülke çapında yaygın bir erişim ağına sahip olan banka, özellikle ticari krediler segmentinde Kuzey Makedonya’nın en büyük ikinci bankası konumundadır.

Bu başarı, sadece finansal tablolarla sınırlı kalmamakta; Türkiye dışında kurumsal kimliğini koruyarak faaliyet gösteren en geniş ölçekli uluslararası Halkbank yapılanması olarak da ayrı bir stratejik önem taşımaktadır. Eğitim, kültür ve kalkınma alanlarına sağlanan destekler, bankanın yalnızca ekonomik değil, sosyal kalkınmanın da dinamosu olma hedefini yansıtmaktadır.

Sonuç Yerine: Gönülden Gönüle Uzanan Bilgi Diplomasisi

SODİMER Balkanlar Programı, yalnızca bir eğitim girişimi değil; Türkiye’nin yumuşak gücünün, bilimsel birikiminin ve tarihsel sorumluluğunun somut bir yansımasıdır. Bu programla birlikte Türkiye, sadece pedagojik modellerini ihraç etmekle kalmıyor, aynı zamanda ortak kültürel belleği canlı tutan, gönül bağlarını derinleştiren ve nesiller arası dayanışmayı güçlendiren bir eğitim diplomasisi pratiği inşa ediyor.

Çocukların gözlerinde parlayan öğrenme arzusu, öğretmenlerin gösterdiği yüksek ilgi, ailelerin sahiplenici yaklaşımı ve marşlarda yükselen ortak değerler; bu çalışmanın yalnızca bugüne değil, yarına da umut bıraktığını gösteriyor. Her seminerde, her okul ziyaretinde ve her dostça sohbetin satır aralarında; geleceğin Balkanları için kurulan güçlü bir vizyonun ayak sesleri duyuluyor.

Bu programla eğitim artık sadece bireysel başarıya değil; kolektif hafızaya, toplumsal kalkınmaya ve bölgesel barışa hizmet eden bir araç haline gelmiştir. Türkiye’nin Balkanlar’daki varlığı, artık sadece tarihî mirasa dayanmıyor; bilgiyle, anlayışla ve güvenle örülmüş yeni bir gelecek vizyonuna yaslanıyor.

 SODİMER’in bu çabası, eğitim diplomasisinin nasıl stratejik bir güç haline gelebileceğini gösteren özgün bir model olarak yalnızca Balkanlar için değil, tüm Türk dünyası ve yakın coğrafyalar için de ilham verici bir örnektir.