Prof. Dr. Levent Eraslan İş Dünyasında Yapay Zekâ: Bir Kurtuluş mu Yoksa Mahvoluşun Başlangıcı mı? 08.11.2024
YZ, günümüzde birçok sektörde kullanılıyor. Bu kullanım alanları, yarattığı verimlilik açısından ele alınıyor ve geliştiriliyor. Otomasyon sistemleri de YZ uygulamalarının etkin bir meydan okuması olarak değerlendirilebilir. Özellikle robotik sistemler ile yapay zeka bileşimi etkileyici iş-işlem süreçlerini ortaya koyuyor.
YZ, iş süreçlerinin otomasyonu ve verimliliği artırma potansiyeli ile iş dünyasında devrim niteliğinde bir araç olarak görülür. Özellikle rutin ve tekrarlayan işlerin otomatikleştirilmesi, işletmelerin maliyetlerini düşürür ve insan hatalarını en aza indirir. Örneğin, Amazon gibi şirketler, YZ tabanlı algoritmalar sayesinde depo yönetiminde insansız sistemlerle ürünleri doğru ve hızlı bir şekilde dağıtmakta, bu da işletme maliyetlerini büyük ölçüde azaltır.
YZ, veri analitiği yoluyla büyük miktarda veriyi anında işleyebilir ve bu verileri iş stratejileri için kullanılabilir hale getirir. Örneğin, finans sektöründe JPMorgan Chase, COIN adı verilen bir YZ sistemi kullanarak karmaşık belgeleri inceleyip analiz edebilmekte ve bu sayede yıllık binlerce saat süren insan emeğini birkaç saniyeye indirgenir. 2024 yılında Tesla, yeni nesil YZ tabanlı üretim sistemleri ile araç montaj hatlarını neredeyse tamamen otonom hale getirmiştir. Şirketin GigaFactory tesislerinde, robotlar ve YZ sistemleri insan müdahalesine minimum ihtiyaç duyarak üretim sürecini yönetmektedir. Bu sistem, üretim hatasızlığı ve hız anlamında büyük ilerleme sağlarken, iş gücü maliyetlerini ciddi oranda düşürmüştür. Elon Musk, YZ’nın bu verimlilik artışı sayesinde Tesla’nın üretim kapasitesini yüzde 30 oranında artırdığını açıklamıştır.
Yapay zekânın (YZ) iş dünyasına sunduğu en önemli katkılardan biri, kişiselleştirilmiş hizmetler ve müşteri deneyimidir. Özellikle hizmet sektöründe bireylerin tercih ettiği bu tür hizmetler, YZ algoritmaları sayesinde çoklu varyasyonlarla kullanılmaktadır. Müşteri memnuniyeti, iş dünyasının başarısı için kilit bir faktördür ve yapay zekâ bu alanda büyük katkılar sağlamaktadır. YZ, müşteri verilerini analiz ederek daha kişiselleştirilmiş ve hedefe yönelik hizmetler sunabilir. Örneğin, Netflix ve Spotify gibi platformlar, kullanıcıların geçmiş tercihlerine dayanarak kişiye özel öneriler sunmak için YZ algoritmalarını kullanmaktadır. Bu, müşteri sadakatini artırırken şirketlerin kullanıcı deneyimini geliştirme yeteneğini güçlendirir. Bir diğer örnek, 2023 yılında Shopify tarafından hayata geçirilmiştir. Şirket, yapay zekâ tabanlı müşteri destek yazılımı olan Kit’i geliştirerek küçük ve orta ölçekli e-ticaret işletmelerinin pazarlama kampanyalarını otomatik hale getirmiştir. Kit, kullanıcı verilerini analiz ederek en uygun pazarlama stratejilerini öneriyor ve kampanya içeriklerini otomatik olarak oluşturmaktadır. Bu sayede, küçük işletmeler profesyonel düzeyde pazarlama yapabilirken, Shopify kullanıcılarının satışları yüzde 15 oranında artmıştır. Ayrıca, eğitim alanındaki YZ uygulamaları ile kişiselleştirilmiş öğrenme ve öğretim olanakları da dikkat çekmektedir.
Karar verme süreçleri, iş dünyasında büyük zaman alan ve risk içeren bir süreçtir. YZ, veriye dayalı karar süreçlerini optimize ederek yöneticilerin daha hızlı ve doğru kararlar almasını sağlamaktadır. Örneğin, YZ tabanlı karar destek sistemleri geçmiş verileri analiz ederek gelecekteki eğilimleri tahmin edebilir ve böylece işletmelere stratejik kararlar alma konusunda rehberlik edebilir. Google’ın geliştirdiği YZ araçları, reklam kampanyalarının verimliliğini artırmak için kullanıcı davranışlarını analiz ederek şirketlerin pazarlama stratejilerini daha isabetli bir şekilde şekillendirmelerine olanak tanımaktadır. 2024 yılında, Goldman Sachs yapay zekâ destekli yatırım karar sistemini devreye sokmuştur. Bu sistem, dünya genelindeki ekonomik ve jeopolitik olayları anında analiz ederek portföy yöneticilerine anlık yatırım önerileri sunmaktadır. Yapay zekâ sayesinde piyasadaki dalgalanmalara anında yanıt verebilme yeteneği, yatırımcıların risklerini en aza indirmelerine yardımcı olmaktadır. Şirket, bu YZ tabanlı sistemi kullanarak yatırım başarı oranını yüzde 12 artırmıştır.
Yapay zekânın beraberinde getirdiği olumsuzluklar da mevcuttur. YZ’nın iş dünyasındaki etkilerine dair yapılan analizlerde en çok öne çıkan konu, istihdamda azalma ve işsizlik riskidir. Özellikle rutin işlerin YZ tarafından yapılması, bazı meslek gruplarını gereksiz hale getirmektedir. Örneğin, ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, YZ’nin önümüzdeki yıllarda 25 milyon işin otomasyona tabi olabileceği öngörülmektedir. İmalat, lojistik ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda iş kayıpları yaşanması olasıdır. Foxconn gibi büyük üretim şirketleri, YZ ve robot teknolojilerini kullanarak binlerce işçiyi işten çıkarmış ve üretim hatlarını tamamen otomatik hale getirmiştir. 2023 yılında IBM, yapay zekâ ve otomasyon süreçlerini hızlandırarak dünya çapında 10 binden fazla pozisyonu otomasyon sistemleriyle değiştirmiştir. Özellikle çağrı merkezi ve veri işleme alanlarındaki çalışanlar bu değişimden etkilenmiştir. Bu gelişme, finans, perakende ve sağlık gibi birçok sektörde benzer iş kayıplarına yol açmaktadır. Otomotiv sektöründe de montaj hatlarında kullanılan robotlar, insan işçilerin yerini alarak istihdamı azaltmaktadır. Ford ve General Motors gibi büyük otomotiv üreticileri, YZ destekli robotları kullanarak üretim süreçlerini hızlandırmış, binlerce işçiyi işten çıkarma kararı almıştır.
YZ’nin yakıtı olan veri ve veri setlerinin güvenliği, gizlilik sorunları ve etik problemler YZ geliştiricilerini düşündürmektedir. YZ sistemleri, büyük miktarda veri toplamakta ve işlemektedir; ancak bu durum, veri güvenliği ve gizlilik ihlallerini de beraberinde getirir. 2024’te Clearview AI adlı yapay zekâ şirketi, yüz tanıma teknolojisinin kötüye kullanımı nedeniyle ciddi bir dava ile karşı karşıya kalmıştır. Şirket, kamuya açık sosyal medya verilerini izinsiz kullanarak yüz tanıma algoritmaları geliştirmiş ve bu veriler devlet kurumları ve özel şirketler tarafından kullanılmıştır. Bu durum, kullanıcı gizliliğinin ihlal edildiği tartışmalarını alevlendirmiş ve YZ tabanlı teknolojilerin veri güvenliği konusundaki risklerini gündeme getirmiştir. Ayrıca, siber güvenlik açıkları da büyük sorunlar yaratabilmektedir. Örneğin, Universal Health Services (UHS) adlı büyük bir sağlık hizmetleri sağlayıcısı siber saldırıya uğramış ve hastaların kişisel sağlık verileri tehlikeye girmiştir.
YZ’nin bir diğer büyük tehlikesi ise önyargı ve ayrımcılık riskidir. YZ, eğitildiği verilere bağlı olarak önyargılar geliştirebilir. Bu, karar alma süreçlerinde ayrımcılığa yol açtığı gibi hatalı analizlere de neden olabilir. Örneğin, Amazon’un 2018 yılında YZ tabanlı bir işe alım sisteminde kadın adaylar erkek adaylara göre daha düşük puanlarla değerlendirilmiştir. Bu durum, geçmiş verilerdeki cinsiyet önyargılarının YZ’ye yansıdığını göstermektedir. Ayrıca, YZ tabanlı suç tahmin sistemleri, azınlıkların yoğun olduğu bölgelerde daha fazla suç olacağını öngörmekte ve bu toplulukları daha fazla polis denetimine maruz bırakır.
YZ, iş dünyasında devrim niteliğinde bir araç olarak büyük fırsatlar sunmaktadır. İş süreçlerinin verimliliğini artırma, maliyetleri düşürme, kişiselleştirilmiş hizmetler sunma ve daha iyi kararlar alabilme gibi avantajlarıyla YZ, birçok sektörde oyunun kurallarını değiştirmiştir. Ancak YZ’nin getirdiği işsizlik, veri güvenliği ve etik sorunlar gibi önemli riskler de mevcuttur. Özellikle iş gücünde yaratacağı olumsuz etkiler ve veri gizliliği sorunları, iş dünyası için büyük bir tartışma konusudur. Bu noktada, iş dünyası YZ’yi sorumlu ve etik bir şekilde kullanma yükümlülüğü altındadır. YZ’nin potansiyel tehditlerine karşı stratejik yaklaşımlar geliştirmek, iş dünyasının bu teknolojiyi sürdürülebilir bir şekilde benimsemesine olanak sağlayacaktır. YZ, iş dünyası için bir kurtuluş mu yoksa mahvoluşun başlangıcı mı sorusu, uygulamanın nasıl yönetildiğine bağlı olarak farklı yanıtlar bulabilecektir.